Yönetim Kurulu Üyelerinin COVID-19 Kapsamında Hukuken Alması Gereken Önlemler

Yönetim Kurulu Üyelerinin Mücbir Sebepler ve Özellikle COVID-19 Kapsamında Sorumlulukları ve Hukuken Alması Gereken Önlemler

Türk Borçlar Kanunu’nun 136. Maddesi uyarınca “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer”.

Kanun maddesinde açıkça düzenlendiği üzere şayet borçlu, borcunu kendisinden kaynaklanmayan bir sebeple yerine getirmezse, söz konusu borçtan sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Bu sebeplerin en önemlisi hiç şüphesiz ki mücbir sebeptir.

Peki son günlerde Covid-19 virüsünün tüm dünya genelinde yaygınlaşması ile adından sıkça bahsedilen mücbir sebep nedir?

Türk Hukuku kapsamında sözleşmelerin sona erme koşullarından biri olan ve aynı zamanda ifadan imtina etmek için haklı sebep kabul edilen mücbir sebebin tanımı yapılmamıştır. Zira Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 16.06.2005 tarihli ve 2005/2684 E. 2005/3640 K. sayılı kararı ile de içtihat haline geldiği üzere mevcut olayın objektif koşulları dikkate alınarak mevcut olaya göre mücbir sebep tanımlaması yapılmakta ve taraflara da sözleşme kapsamında mücbir sebep tanımı yapılmasına imkan tanınmaktadır.

Kısaca mücbir sebebi tanımlamak gerekirse mücbir sebep, taraflardan birinin ifa etmesi gereken edimi, kendisinden kaynaklanmayan ve önceden öngörülemeyen veya öngörülmesi mümkün olmayan bir sebeple örneğin yangın, deprem, terör saldırısı ve/veya salgın hastalık gibi sebeplerle yerine getirememesine neden olan sebepler olarak tanımlanabilir; diğer bir ifade ile mücbir sebep de Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenen ifa imkansızlığı hallerinden bir tanesidir.

Yönetim Kurulu Üyelerinin Mücbir Sebepler Halinde Sorumlulukları

Yukarıda belirttiğimiz üzere bir kişinin kendisinden kaynaklanmayan ve önceden öngörülemeyen veya öngörülmesi mümkün olmayan bir sebeple ifa etmesini yerine getirmesinin engelleyen sebepler mücbir sebep olarak tanımlanmaktadır.

Türk Ticaret Kanunu uyarınca anonim şirketlerde yönetim kurulu; kendisine bırakılan alanda yönetim, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisine bırakılmış hususlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.[1]

Peki bu mücbir sebep halinde anonim şirket yönetim kurullarının sorumlulukları ne şekilde değişmektedir?

Mücbir sebep halleri, tüm sektörleri etkilediği gibi anonim şirket yönetim kurullarının görev ve sorumluluklarını da etkilemekte ve sorumlulukları mevcut olaya göre değişmektedir. Bu kapsamda yönetim kurulunun dikkat etmesi ve göz önüne alması gereken hususlar ortaya çıkmakta ve bu hususlar mevcut olaya göre belirlenmektedir.

Bu makalemizde sizlere bir mücbir sebep hali olan Covid-19 halinde yönetim kurulunun dikkat etmesi gereken hususları açıklayacağız.

1) Yönetim Kurulu, gerekli tüm sağlık önlemlerini tespit etmeli ve bu önlemleri şirkete uygulamalıdır.

Yönetim Kurulu’nun en asli görevlerinden bir tanesi hiç şüphesiz şirketin devamlılığının sağlanmasıdır. Bu kapsamda yönetim kurulları şirketin devamı için gerekli tüm tedbirleri almakla yükümlüdür.

Salgın hastalık hallerinde ise şirketin devamlılığı büyük önem arz etmektedir. Bunun sağlanması için ise öncelikle şirketin en asli unsuru olan çalışanların, söz konusu hastalıktan en az şekilde etkilenmesinin sağlanmasıdır.

Bu kapsamda Yönetim Kurulları, çalışanların ve şirketin söz konusu mücbir sebepten minimum düzeyde etkilenmesinin sağlanması adına öncelikle alınması gereken tüm sağlık önlemlerini tespit etmelidir. Bunların tespit edilmesinde ise ilgili Bakanlıkların yapacağı açıklamalar dikkate alınmalı ve bu kapsamda belirlenen tüm önlemler eksiksiz olarak tüm şirkete ve çalışanlarına uygulanmalıdır.

2) Yönetim Kurulu, gerekli tüm ekonomik önlemleri almalıdır.

Şirketin devamlılığının sağlanması için gerekli diğer bir unsur ise şirketin ekonomik faaliyetlerine devam edebilmesidir. Zira ekonomik faaliyetlerine devam edemeyen bir şirketin var olamayacağı açıktır. Bu kapsamda Yönetim Kurulu, mevcut piyasa koşullarını ve Bakanlıklar tarafından sağlanan kolaylaştırma ve destek paketlerini detaylı olarak uzmanlar ile inceleyerek gerekli ekonomik tedbirler tespit etmeli ve bunları kesintisiz olarak uygulamalı; şirketim mevcut performansını devam ettirmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde söz konusu mücbir sebebin ortadan kalkması ile birlikte şirket, ekonomik faaliyetlerine devam edebilecek ve varlığını sürdürebilecektir.

3) Yönetim Kurulu, şirketin devamlılığı için gerekli tüm tedbirleri almalıdır.

Yukarıda değindiğimiz üzere şirketin devamlılığının sağlanması, yönetim kurulunun en asli görevidir. Bu kapsamda sağlık önlemleri ve ekonomik önlemler gibi şirketin devamlılığının sağlanmasına yönelik olarak gerekli tüm tedbirler tespit edilmeli ve söz konusu tedbirler kapsamda hareket edilmelidir.

4) Yönetim Kurulu, iş sözleşmelerinin devamlılığı ve işçilerin mağdur edilmemesi adına gerekli tüm tedbirleri almalıdır.

Şirketlerin faaliyet gösterebilmesi için en gerekli unsurlardan biri de çalışanlar diğer bir ifade ile işçilerdir. Zira hiçbir şirket, işçiler olmadan faaliyetlerini sürdüremeyecektir. Bu sebeple mücbir sebep hallerinde en dikkatli ele alınması gereken hususlardan bir tanesi iş sözleşmelerinin devamlılığının sağlanması ile işçilerin mağdur edilmesinin önlenmesidir.

Bu kapsamda yönetim kurulları, işçi sendikaları ve İş-Kur ile görüşerek, ilgili Bakanlığın da yönergeleri ve açıklamaları kapsamında iş sözleşmelerini sona erdirmekten ziyade mevcut ekonomik durumu da dikkate alarak iki tarafı da mağdur etmeyecek bir çözüm yolu ortaya koymalı ve bunu uygulamalıdır. Aksi halde iş sözleşmelerinin sona erdirilmesi ile sonuçlanacak olası görüşmeler, söz konusu mücbir sebep halinin sona ermesi halinde şirketleri büyük çaplı iş davaları ile karşı karşıya bırakacak ve mücbir sebeple ekonomik faaliyetleri sekteye uğramış şirketleri ekonomik olarak sarsabilecek; hatta birtakım şirketlerin iflas etmesine sebebiyet verebilecektir.

5) Yönetim Kurulu üst düzey yöneticileri, detaylı olarak yukarıda belirtilen hususlar ile ilgili olarak tüm yönetim kurulunu bilgilendirmek ve belirli aralıklarla hem mevcut durum raporunu hem de ileriye dönük olarak şirketin izleyeceği yolu içeren raporları yönetim kuruluna sunmalıdır.

Anonim Şirketlerde ve Limited Şirketlerde Yönetim Kurulunun Başlıca Sorumlulukları” başlıklı makalemizde belirttiğimiz üzere Yönetim Kurulunun vazgeçilmez de devredilmez yetkilerinden biri de bilgi verme yükümlülüğüdür. Yönetim kurulu üst düzey yöneticileri, söz konusu yükümlülük kapsamında yönetim kurulu toplantılarında tüm yönetim kurulunu bilgilendirmekle yükümlüdür.

Söz konusu yükümlülüğün mücbir sebep hallerinde de devam ettiği hiç şüphesizdir. Hatta tam tersine mevcut durumun yaşattığı sıkıntılar ile ilgili olarak bilgi verilmemesi, üst düzey yöneticiler aleyhine bir takım hukuki sorunlara da yol açabilecektir.

Bu kapsamda yukarıda detaylı olarak belirtilen ve şirketin devamlılığın sağlanması için alınması gereken sağlık önlemleri, ekonomik önlemler, iş sözleşmeleri ve işçi politikaları gibi hususlarda tüm yönetim kurulunu belirli aralıklarla yapacağı toplantılarla (söz konusu toplantılar Türk Ticaret Kanunu’nun 1527. Maddesi uyarınca elektronik ortamda da yapılabilir.) tüm yönetim kurulunu bilgilendirmeli ve söz konusu toplantılarda mevcut durum ve alınan önlemler ile ilgili bilgilendirme yapıldıktan sonra gelecek dönemde izlenecek yol ile ilgili de raporlar diğer üyelere sunulmalıdır. Bu şekilde şirketin etkin yönetilmesi ve tüm üyelerin gelişmelerden haberdar edilmesi sağlanacak, Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenen özen yükümlülüğüne uygun olacaktır.

6) Yönetim Kurulu, anonim şirket hissedarlarını mevcut durum ve alınan tedbirler ile ilgili olarak bilgilendirmelidir.

Yönetim Kurulunun bilgi vermesi gereken bir diğer organ ise hiç şüphesiz ki şirket hissedarlarının yer aldığı genel kuruldur. Zira şirket gidişatından doğrudan etkilenecek olan şirket hissedarlarının mevcut durum ile ilgili olarak bilgilendirilmesi gerekeceği açıktır. Bu kapsamda yukarıdaki açıklamalarımız hissedarlar açısından da geçerli olup, yönetim kurulunun mevcut durum ve alınan önlemler ile gelecek süreçte izlenecek yolla ilgili olarak hissedarları da bilgilendirmesi gerekmektedir.

7) Yönetim Kurulu üyelerinin COVID-19 sürecinde de yönetim ve denetim görevlerine devam etmeleri gerekmektedir.

Anonim şirketin yönetim ve temsil organı olan yönetim kurulu, şirket bünyesinde gerçekleştirilen işlemlerin hukuka, esas sözleşmeye ve şirket menfaatlerine uygun olup olmadığını denetleme ve gözetleme yükümlülüğü altındadır. Bu sebeple mücbir sebep iddiası ile yönetim ve denetim görevinden imtina edilmesi mümkün değildir. Görevinizden doğan sorumlulukları uzaktan da olsa yerine getirmeyi ihmal etmeyiniz.

8) Şirket ana sözleşmesinde elektronik yönetim kurulu toplantısına izin verilip verilmediği kontrol edilmelidir.

Kural olarak şirket merkezinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantılarının şirket ana sözleşmesiyle izin verilmesi halinde elektronik olarak da gerçekleştirilebileceği kanunen düzenlenmiştir. Bu hususta, şirketlerin kendi sözleşmelerinde bu şekilde bir düzenlemenin yer alıp almadığını kontrol etmeleri gerekmektedir. Elektronik yönetim kurulunun şirket sözleşmesinde düzenlenmiş olması ve gerekli materyallerin de yanınızda bulunması halinde toplantıları ertelemeksizin, bu şekilde gerçekleştirmenizi tavsiye ederiz.

9) COVID-19 sürecinde de rekabet hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerin ihlal edilmemesi, rakiplerle bir araya gelmekten ve iş birliğinden kaçınılması gerekmektedir.

Rekabet hukuku uyarınca, rakiplerle stratejik bilgi alışverişine girmek ve piyasayı düzenleyici faaliyetlerde bulunmak Rekabet Kurumu tarafından çok büyük para cezalarına çarptırılmanıza neden olabilir. Bu nedenle her ne sebep adı altında olursa olsun rakiplerle bir araya gelirken çok dikkatli olunması ve geleceğe yönelik stratejik bilgi paylaşımı yapılmaması gerekmektedir. COVID-19 süreci sebep gösterilerek temasların gerçekleştirildiği mazeretleri bu durumu hukuka uygun hale getirmeyecektir.

SONUÇ

Yönetim kurulunun Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenen devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri ile yine Türk Ticaret Kanunu’nun 369. Maddesi uyarınca özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı davranmaktan kaynaklı yasal sorumluluğu bulunmakta ve bu durum yönetim kurulunu olası hukuki durumlarla karşı karşıya getirmektedir. Bunun en aza indirgenmesi ve yönetim kurulunun kanundan kaynaklı yükümlülüklerinin yerine getirilmesi adına yukarıda belirtilen tüm önlemlerin alınması gerekmektedir. Zira yukarıda belirtilen raporlar ve önlemler; hem alacaklıların, hissedarların, idarenin ve işçilerin hem şirkete hem de yönetim kurulu üyelerinin şahsına açacağı tüm davalarda gerekli tedbirlerin alındığına karine oluşturacak; hem de şirketin devamlılığını sağlayarak söz konusu mücbir sebepten kaynaklanan sürecin minimum zarar ile geçirilmesini sağlayarak şirket varlığını koruyacaktır. Bu kapsamda anonim şirket yönetim kurullarının bu hususları göz önünde bulundurması ve buna uygun olarak hareket etmesi gerekmektedir.

 

BSHK | HATİP

HUKUK BÜROSU


[1] BSHK Hatip Hukuk Bürosu, 09.12.2019, “Anonim Şirketlerde ve Limited Şirketlerde Yönetim Kurulunun Başlıca Sorumlulukları” makalesi http://bshkhatip.com/anonim-sirketlerde-ve-limited-sirketlerde-yonetim-kurulunun-baslica-sorumluluklari-2/