Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma
Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma ve çıkarılma mekanizmaları, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“Kanun”) 638-640. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
ORTAKLIKTAN ÇIKMA (TTK md. 638)
Limited şirket ortağının çıkma hakkı, Kanun’un 638. maddesinde iki farklı durum halinde düzenlenmiştir. Bunlardan biri; şirket sözleşmesi kapsamında tanınan ortaklıktan çıkma hakkının kullanılması, diğeri ise; ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açmasıdır.
1. Şirket Sözleşmesine Dayanarak Ortaklıktan Çıkma
Kanun’a göre, ortaklıktan çıkma hakkı şirket sözleşmesinde düzenlenebilir. Bu hakkın kullanımı birtakım şartlara bağlanabileceği gibi serbest de bırakılabilir. Örneğin; bu hakkın, şirketin kurulmasından itibaren beş yıl içinde veya beş yıl dolduktan sonra kullanılabileceği ortaklık sözleşmesinde öngörülebilir. Bununla birlikte, herhangi bir şart öngörülmemesi mümkün olsa da sermayenin şirket alacaklıları için teminat olması ve ortakların şirket borçları ile ilgili kişisel sorumluluklarının bulunmaması nazara alındığında ortağın istediği zaman şirketten ayrılabilecek konumda bırakılmaları, şirket alacaklıları nezdinde olumsuz intiba yaratabilecektir.
Şayet şirket sözleşmesinde belirli şartlar öngörülmüş ise çıkma hakkının kullanılabilmesi için bu şartların gerçekleşmesi gerekir.
Ortaklıktan çıkmak isteyen ortak, tek taraflı bir çıkma beyanında bulunur. Ortağın çıkma yönündeki beyanının ortaklık tarafından kabulüne gerek yoktur. Bir diğer ifadeyle, kendisine tanınan çıkma hakkını kullanan ortak, çıkma iradesini ortaklığa ulaştırdığı anda çıkma gerçekleşir.
Ortağın çıkma hakkını kullanması, kural olarak şekle bağlı olmamakla birlikte bu hakkın hangi usullere uyularak ve ne şekilde kullanılacağına ilişkin şirket sözleşmesinde şekil ve süre şartlarının öngörülmesi de mümkündür. Örneğin; çıkma beyanının sözlü olarak veya noter aracılığıyla yapılacağı, dava yoluyla kullanılacağı veya genel kurul onayına tabi olduğu şeklinde düzenlemeler yapılabilir veya çıkma iradesinin bildirilmesi için bir ihbar süresi öngörülebilir.
Şirket tarafından, çıkma bildiriminin geçersiz olduğu düşünülüyorsa, çıkma bildiriminin geçersizliğinin tespiti amacıyla tespit davası açılabilir. Çıkma hakkını kullanan ortak da çıkma bildiriminin geçerli olduğunun tespiti amacıyla dava açabilir.
Kanun’da çıkma hakkının tüm ortaklara veya münferit olarak bazı ortaklara tanınıp tanınamayacağı konusunda mutlak bir kural bulunmamaktadır. Çıkma hakkının bazı ortaklara veya imtiyaz olarak esas sermaye paylarına tanınması mümkündür. Ancak bu hak tanınırken objektif olunmalı ve “eşit işlem ilkesi” her durumda gözetilmelidir. Aksi bir durum, ortaklar arasında eşit işlem ilkesine aykırı nitelikte bir ayrım yapılması halinde, çıkma hakkının geçersizliğini gündeme getirebilir.
2. Haklı Sebebe Dayanarak Ortaklıktan Çıkma
Ortaklıktan çıkma hakkı şirket sözleşmesinde düzenlenmemişse şirket ortağı, bu hakkını mahkeme aracılığıyla kullanabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.
Haklı bir sebepten bahsedebilmek için ortaklık ilişkisinin devamını objektif olarak çekilmez kılan durumlar söz konusu olmalıdır.
Haklı sebeplerin neler olduğu kanunda açıkça düzenlenmemiş olup her somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapılmalıdır. Örneğin; bir ortağın şirketin yönetiminde veya hesaplarında şirkete ihanet etmesi, üstüne düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi, şirket unvanını veya mallarını kişisel çıkarları için kötüye kullanması, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması, sürekli bedeni veya akli bir hastalığı veya başka bir sebepten dolayı şirket işlerini yapamayacak duruma gelmesi gibi durumlar haklı sebep olarak kabul edilebilecektir.
Mahkeme aracılığıyla şirkete çıkma beyanında bulunan ortağın, çıkma nedenlerinin meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı önem arz etmez. Örneğin; bir kaza sonucunda çalışma gücünü kaybetmiş olan ortağın, kazada kusuru olmasa da haklı nedene dayanarak ortaklıktan çıkması mümkündür.
Haklı nedenle ortaklıktan çıkma talebi ile açılacak dava için herhangi bir süre bulunmamakla birlikte dürüstlük kuralı ve iyi niyet esası gereğince bu hakkın makul süre içinde kullanılması gerekmektedir.
ÇIKMAYA KATILMA (TTK md. 639)
Ortaklardan biri şirket sözleşmesindeki hükme dayanarak çıkma istediği veya haklı sebeplerden dolayı çıkma davası açtığı takdirde, müdür veya müdürler gecikmeksizin diğer ortakları bundan haberdar ederler. Bu bildirim ile diğer ortaklardan her biri, haberin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde; şirket sözleşmesinde öngörülen haklı sebep kendisi yönünden de geçerliyse, kendisinin de çıkmaya katılacağını müdürlere bildirmek veya açacağı bir dava ile haklı sebepler dolayısıyla çıkma davasına katılmak hakkına sahiptirler. Çıkan tüm ortaklar, esas sermaye payları ile orantılı olarak, eşit işleme tabi tutulurlar. Bu bildirim kendisine ulaştığı tarihten 1 ay içinde yapmak durumundadır.
Çıkmaya katılma hakkı; sınırlandırılamaz, şarta bağlanamaz ve ortadan kaldırılamaz nitelikte bir haktır.
ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA
Limited şirketlerde şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması “şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerle ortaklıktan çıkarma” ve “haklı sebebe dayanılarak mahkeme kararıyla ortaklıktan çıkarma” olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir.
1. Şirket Sözleşmesinde Öngörülen Sebepler İle Çıkarılma (TTK md. 640/1, 640/2)
Şirket sözleşmesinde ortaklardan birinin genel kurul kararıyla çıkarılabileceği haller düzenlenebilir. Ancak, şirket sözleşmesinde ortaklıktan çıkarmayı gerektiren sebeplerin gösterilmesi bir zorunluluk hali olmayıp bu konuda takdir yetkisi ortaklara veya genel kurula bırakılmıştır.
Ortaklıktan çıkarma sebeplerin şirket sözleşmesine sonradan eklenebilmesi de mümkündür. Bu durum ise bir sözleşme değişikliği niteliğinde olduğundan şirket sermayesini temsil eden tüm ortakların genel kurul toplantısında oybirliği ile karar alması gerekmektedir. Bir diğer ifade ile çıkarma sebepleri, kuruluş esnasında değil de sonradan yapılacak bir sözleşme değişikliği ile şirket sözleşmesine eklenecek ise bu durum oybirliğini gerektirmektedir.
Ortaklık sözleşmesinde yer verilen çıkarılma sebepleri; eşit işlem ilkesine uygun, objektif olarak kabul edilebilir, açık ve net nitelikte olmalıdır. Bu sebepler; ortağın yükümlülüklerinden, davranışlarından veya kişiliğinden kaynaklı olabilir. Örneğin; ortağın rekabet yasağı, bağlılık yükümlülüğü veya mesleki niteliklerini kaybetmesi. Ancak şirket ile herhangi bir ilgisi bulunmayan, tamamen şahsi nitelikteki sebepler, çıkarma sebebi olarak öngörülemez. Örneğin; bir ortağın dini inanışına bağlı olarak çıkarma sebebi öngörülemeyecektir.
Ortaklık sözleşmesinde yer verilen çıkarılma sebeplerinin gerçekleşmesi halinde ortağın çıkarılması için genel kurul kararı alınmalıdır. Genel kurul, çıkarma kararını almaya yetkili organdır. Genel kurulun bu yetkisi devredilmez niteliktedir. Bir başka ifade ile; çıkarılma işlemi için genel kurul kararına ihtiyaç bulunmadığına veya çıkarılma kararının müdürler veya ortaklar tarafından alınacağına dair yapılan sözleşme düzenlemeleri geçersiz olacaktır.
Bununla birlikte, ortaklık sözleşmesinde yer verilen çıkarılma sebepleri gerçekleşmiş olmasına karşın bu hususta genel kurul tarafından bir çıkarma kararı alınmamış ise diğer ortaklar iptal davası açarak ortağın çıkarılmasını sağlayamayacaktır. Çünkü mahkeme, genel kurulun yerine geçerek bu konuda karar veremez.
Bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen bir sebepten dolayı şirketten çıkarılması, genel kurul kararı ile alınan önemli kararlardandır. Bu karar, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabilir.
Genel kurulun çıkarma kararı, çıkarılması istenen şirket ortağına noter aracılığıyla bildirilir. Bu bildirim usulü, hakkında çıkarma kararı alınan ortağın toplantıya katılmış olması halinde de geçerliliğini korumaktadır. Söz konusu bildirimi yapmak, şirket müdürlerinin görevidir.
Çıkarma kararı kendisine bildirilen ortak, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Buradaki üç aylık süre, hak düşürücü nitelikte olduğundan belirtilen süre içinde dava açılmazsa çıkarılma kararı kesinleşir.
2. Haklı Sebeplere Dayanılarak Mahkeme Kararıyla Çıkarılma (TTK md. 640/3)
Limited şirketler, sermaye ortaklığından ziyade kişi ortaklığı yönü daha baskın olan ortaklıklar olduğundan limited şirketlerde ortaklar arasındaki şahsi ilişkiler de önem arz etmektedir. Bu nedenle, limited şirketlerin bu özellikli durumu nazara alınarak haklı sebeplerin varlığı halinde ortağın çıkarılmasına imkan tanınmıştır.
Şirket ortağını bu sebebe dayanarak ortaklıktan çıkarabilmek için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir;
- Haklı sebeplerin varlığı
- Genel kurulun ortağın çıkarılmasına ilişkin karar alması
- Çıkarma talebinin, açılan davada mahkeme tarafından kabul edilmesi
Haklı neden sayılabilecek konular Kanun’da sınırlı olarak sayılmamıştır. Bir ortağın; rekabet yasağını ihlâl etmesi, bağlılık ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması, asli ve/veya tali edim yükümlülüklerini ifa etmemesi veya eksik ifa etmesi, zimmetine para geçirmesi, diğer ortaklara veya yakınlarına karşı rencide edici sözler sarf etmesi, haksız fiilde bulunması, yaşlılık, hastalık veya sakatlanma sebebiyle niteliklerini yitirmesi, tutuklanma gibi sebeplerle uzun süre ortaklık yönetiminden uzak kalması, şirket müdürü ve yöneticisi iken şirketin zorunlu defterlerini ve hesaplarını düzgün tutmaması, şirketi kötü yönetmesi, şirket yönetimine ve/veya hesaplarına ihanet etmesi, sistematik bir şekilde şirketin işleyişini engellemesi, güven ilişkisini zedeleyecek şekilde bir ortağın suç işlemesi veya ceza hukuku bağlamında ceza alması gibi sebepler, haklı neden olarak sayılabilecek hallere örnek gösterilebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde ortağın kusurlu olması ve/veya şirketin zarara uğraması şartı aranmayacaktır. Haklı nedenin varlığı, çıkarma talebinde bulunmak için yeterlidir. Ortağın kusurlu olması yalnızca haklı sebeple çıkarılması için mahkeme nezdinde bir gerekçe olarak ileri sürülebilir. Yine, şirket sözleşmesinde haklı nedene dayanılarak ortağın çıkarılabileceğine dair düzenlemenin de bulunması gerekmez.
Haklı nedene dayanılarak ortağın çıkarılması için genel kurul kararı alınmalı ve bu karar, mahkemeye sunulmalıdır. Bu yönüyle söz konusu genel kurul kararı, özel bir dava kuralı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir ortağın haklı nedenlere dayanılarak şirketten çıkarılması için alınacak genel kurul kararı, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabilir.
Kanun’un oydan yoksunluk hallerinin düzenlendiği 619. maddesinde, çıkarılmak istenen ortağın, çıkarma kararının alınacağı genel kurul toplantısında oy hakkı olup olmadığına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından çıkarılmak istenen ortağın ilgili kararda oy hakkı bulunduğu kabul edilmektedir.
Genel kurul tarihinden itibaren ne kadar süre içinde dava açılacağına dair kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle söz konusu dava; dürüstlük kuralı çerçevesinde açılmalı ve dava açma hakkının kötüye kullanımı olarak yorumlanabilecek bir süre geçtikten sonra açılmamalıdır.
Haklı nedene dayanılarak ortağın çıkarılması için karar verilirken eşit işlem ilkesi gözetilmelidir. Örneğin; aynı sebebe dayanılarak bir ortak için çıkarma talebinde bulunurken diğer bir ortak için daha hafif bir çözüm tercih etmek eşit işlem ilkesine aykırı olacaktır.
Genel kurul kararı akabinde açılan ortaklıktan çıkarılma davasında mahkeme; öncelikle genel kurul kararının usulüne uygun olarak alınıp alınmadığını, genel kurul kararı usulüne uygun olarak alındığı kanaatinde ise şirket tarafından haklı neden olarak ileri sürülen sebeplerin gerçekleşip gerçekleşmediğini ve ortaklık ilişkisinin devamını çekilmez hale getirip getirmediğini, çıkarılma yolunun son çare olup olmadığını inceleyecektir.
Ortağın çıkarılmasına karar verilmesi halinde karar kesinleşene kadar ortağın, ortaklıktan kaynaklanan hak ve sorumlulukları devam eder. Kararın kesinleşmesi akabinde ise ortak, ortaklık sıfatını kaybeder, buna bağlı haklarını kullanamaz; genel kurula katılamaz, oy kullanamaz.
Ortaklıktan çıkarma; iç ilişkide mahkeme kararının kesinleştiği tarihte, dış ilişkide ise tescil ve ilan ile birlikte sonuç doğurur.
SONUÇ
1. Limited şirket ortağının çıkma hakkı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 638. maddede düzenlenmiştir. Ancak Kanunun çeşitli maddelerinde de çıkma hakkına ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.
TTK m. 638’e göre, şirket sözleşmesiyle ortaklara çıkma hakkı tanınabileceği gibi ortak, haklı bir sebebe dayanarak da mahkemeden çıkma kararı verilmesini talep edebilecektir. Şirket sözleşmesine çıkma hakkı ile ilgili çeşitli kayıtlar konulabilir. Bu kayıtlar, çıkma hakkının hangi durumlarda doğacağı ile ilgili esasa ilişkin olabilir veya çıkma bildiriminin süresi veya usulü ile ilgili şekle ilişkin de olabilir. Ortak, şirket sözleşmesindeki düzenlemeye göre çıkma bildiriminde bulunarak bu hakkını kullanır. Bildirim, şirkete ulaştığı anda hüküm ifade eder.
2. Şirket ile ortak arasındaki ilişkiyi çekilmez kılan vakaların bulunması halinde ise ortağa haklı sebeple çıkma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Bu hak, kanundan kaynaklanmakta olduğundan şirket sözleşmesi ile ortadan kaldırılamaz. Haklı sebeple çıkma hakkı, dava yoluyla kullanılır. Mahkeme tarafından, ortak bakımından dava konusu sebebin şirketten ayrılma için haklı sebep teşkil edip etmediği değerlendirilerek karara bağlanacaktır. Mahkeme, davacı ortağı haklı bulduğu takdirde çıkma kararı verecektir.
3. Limited şirket ortağının, bildirimde bulunarak çıkma talebinde bulunması akabinde diğer ortak veya ortakların çıkmaya katılacağını şirkete bildirmesi veya haklı sebeple açılmış bir çıkma davasına katılmak için mahkemeye başvurması mümkündür. Bu durum, “çıkmaya katılma” olarak kanunda düzenlenmiştir.
Çıkmaya katılmanın gerçekleşmesi için öncelikle şirket müdürleri tarafından, çıkma talebinde bulunan ortaklar konusunda diğer ortakların haberdar edilmesi gerekmektedir. Bildirimden itibaren bir ay içinde çıkmaya katılma hakkının kullanılması gerekir. Sürenin geçmesiyle bu hak kullanılamaz.
4. Ortağın, ortaklıktan çıkarılması 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 640. Maddesinde düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra Kanun’un çeşitli maddelerinde de ortağın çıkarılmasına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
Şirket sözleşmesinde ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. Çıkarma kararını alma yetkisi genel kurula aittir ve bu yetki devredilemez niteliktedir. Genel kurulun çıkarma kararı, önemli kararlar arasında yer aldığından bu kararın alınabilmesi için aranan nisap, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun birlikte bulunmasıdır.
Ortaklıktan çıkma ve çıkarılma halleri, Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Limited şirketlerde haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklıktan çıkma veya çıkarma her zaman mümkün olup şirket sözleşmesinde çıkma ve çıkarılma sebeplerinin düzenlenmesi imkanı da bulunmaktadır. Ancak, Şirket sözleşmelerinde eşit işlem ilkesi çerçevesinde ortak iradeyle düzenlenen sebeplerin varlığı halinde ortağın şirketten çıkma veya çıkarılma prosedürünün çok daha hızlı ilerleyeceği unutulmamalıdır.
5. Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal dava açabilir.
6. Ortağın haklı sebeple çıkarılabilmesi için haklı bir sebebin varlığı, bu hususta genel kurul kararı ve mahkeme kararı gerekir.
Haklı sebep kavramı limited şirketler açısından tanımlanmamıştır. Haklı sebebin varlığı somut olaya göre mahkeme tarafından tespit edilecektir.
Haklı sebeple ortağın çıkarılmasına ilişkin alınacak genel kurul kararı, kanunda genel kurulun önemli kararları arasında sayılmıştır. Bu nedenle karar ancak temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması durumunda alınabilir.
Bülteni PDF formatında indirmek için tıklayınız.