Anonim Şirket Paylarinin Devrinde Pay Sahiplerinin Önalim Hakkı

Önalım Hakkı Nedir?

Önalım hakkı, hak sahibine satışta öncelik veya başkasına satış halinde kendisine devrini talep edebilmesini sağlayan bir haktır. Önalım hakkı kanundan doğabileceği gibi sözleşmeden de doğabilir.

Önalım hakkı yazılı bir sözleşmeyle en çok on yıllığına yapılabilir. Sözleşmeyle kararlaştırılan önalım hakkı aksi kararlaştırılmadıkça devredilemez ancak mirasçılara geçebilir. Satış ya da satışa eşdeğer işlem yapıldığında sözleşmeyle kendisine önalım hakkı tanınan kişi bu hakkını kullanabilecektir. Sözleşmeden doğan önalım hakkı şahsi bir haktır. Bu sebeple üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için hakkın şerh edilmiş olması gereklidir. Tapu kütüğüne şerh verilirken ön alım hakkının koşulları belirlenmemişse taşınmazın üçüncü kişiye satışındaki koşullar esas alınır. Önalım hakkı ancak dava açılarak kullanılabilir ve bu dava sözleşmede kararlaştırılan sürede açılmalıdır. Bu süre her halükarda on yıldan fazla olamayacaktır.

Kanundan doğan önalım hakkı paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve bir paydaşın payını, pay sahibi olmayan üçüncü bir kişiye satması halinde kullanılabilir. Önalım hakkının kullanılması bir zorunluluk teşkil etmemekte olup tamamen pay sahibinin takdirindeki bir husustur. Önalım hakkının kullanılması ancak dava yolu ile mümkündür. Pay sahibi bu davayı satışın kendisine noter aracılığıyla bildirilmesinden itibaren üç ay ve her halükarda satıştan itibaren iki yıl içinde, payı satın alan kişiye karşı,  ilgili taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açmalıdır. (Gerekli görülmesi halinde konumuzla doğrudan ilişkili olmayan bu paragraf bültenden çıkarılabilecektir)

Paydaşların kendi aralarında yaptıkları satışta, cebri artırmayla yapılan satışlarda, önalım hakkından feragat edildiğinde, satış ya da satışa eşdeğer işlem yapılmadığı hallerde, taşınmazın ilgili kısmının kim tarafından kullanıldığının bilindiği hallerde önalım hakkı kullanılamaz. Yazımızın asıl konusunu teşkil eden husus ise, anonim şirketlerde hisse devrinde önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı, kullanılabilecekse bunun nasıl mümkün olacağıdır.

Anonim şirketlerde hissedarların önalım hakkı

Anonim şirketlerin diğer şirketlerden farklı olan özelliği senede bağlanmamış olsa da payın izin alınmaksızın serbestçe devredilebilmesidir. Bu özellik dolayısıyla payı devralanın kim olduğu önemli olmayıp herhangi bir gerçek veya tüzelkişi olması mümkündür. Anonim şirketlerde asıl önemli olan sermaye borcudur ve ortaklar başka bir yükümlülük altına sokulamaz. Bu sebepledir ki anonim şirketlerde kanundan doğan bir önalım hakkı söz konusu değildir.

Şirket payları için önalım hakkı ancak hissedarlar sözleşmesi ile tanınır ve ancak sözleşmenin taraflarını bağlar(*). “Blokaj sözleşmeleri” olarak adlandırılan, borçlar hukukunun esasları uyarınca düzenlenen bu sözleşmelerle üçüncü kişi ya da diğer pay sahiplerine önalım hakkı tanınabilir. Hakkın ifasının sağlanması amacıyla ise faiz, cezai koşul, kefalet gibi borçlar hukukunun sağladığı imkanlardan yararlanılabilir(**).

Yukarıda sözleşmeden doğan önalım hakkı için yapılan genel açıklamalar burada da geçerli olacaktır. Sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı takdirde önalım hakkı sahibi payı üçüncü kişiyle kararlaştırılan koşullarda kazanır. Ancak bu koşulların dürüstlük kuralına uygun şekilde belirlenmiş olması gerektiği unutulmamalıdır. Bu sözleşmeye aykırı biçimde yapılan devirler geçerli olmakla birlikte payı devretmekle yükümlü hissedarın sözleşmenin diğer taraflarına karşı tazminat sorumluluğu doğacaktır.

Şirket payları için önalım hakkı tanınması ancak sözleşmeyle mümkündür ve şirket esas sözleşmesiyle önalım hakkı tanınması mümkün değildir. Şirket esas sözleşmesinde kararlaştırılan bu önalım hakkı ancak öneriye davet olarak kabul edilebilir. Doktrinde pek çok yazar bu durumun sebebinin “tek borç ilkesi” olduğunu, hissedarlara sermaye koyma borcu hariç böyle bir yükümlülüğün getirilemeyeceğini savunmaktadır.

Tek borç ilkesi mutlak olmayıp kanundan doğan istisnaya sahiptir. Bu istisna Türk Ticaret Kanunu madde 493’te düzenlenmektedir. Bu maddeye göre Şirket, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına payları almayı önererek ya da esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek onay istemini reddedebilir. Bu maddenin düzenleniş amacı ortaklık tüzelkişiliğini, pay sahiplerini ve kamu menfaatini korumaktır

Özetle; Anonim şirketlerde esas olan tek borç ilkesidir. Bu sebeple hisse devrinin önalım hakkıyla sınırlandırılması mümkün değildir. Türk Ticaret Kanunu’nda bu kurala bir istisna tanınmış olup madde 493’te şirketin, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına payları almayı önererek ya da esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek onay istemini reddedebileceği düzenlenmiştir. Bunun yanında şirket esas sözleşmesinde pay sahiplerinin önalım hakkının olacağının düzenlenebilmesi, bazı görüşlere göre mümkünken bazı görüşlere göre mümkün değildir. Çoğunluk görüşüne göre ise; paydaşların önalım hakkının olacağına ilişkin sözleşme yapılabilecektir fakat bu sözleşmeler yalnızca sözleşme taraflarını bağlayacaktır.

*(UÇAR, Sercan: “Anonim şirket paylarının devrinde önalım ve öncelik hakları”, Uludağ Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2017-01-19)

**(BAHTİYAR, Mehmet: “Ortaklıklar Hukuku”, İstanbul 2021, s.277).

 

https://bshkhatip.com/wp-content/uploads/2024/11/OnAlimHakki-TR.pdf