Limited Şirketlerde Azınlık Pay Sahiplerine Tanınan Haklar

1. Giriş

Limited Şirket en geniş tanımıyla; bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan ticaret şirketidir. Limited Şirketlerin sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur ve ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanırlar. Limited Şirketlere ilişkin düzenleme 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) Md. 573 ve devamı maddelerinde karşımıza çıkmaktadır. TTK. Md. 573/3’e göre Limited Şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir ve bulunması zorunlu olan iki organı vardır. Bunlar tüm Limited Şirket ortaklarından oluşan “Genel Kurul” ile esas sözleşmeyle belirlenen veya Genel Kurul kararıyla atanan “Müdür” veya müdürlerden oluşan “Müdürler Kurulu”dur.

Tüm şirket ortaklarından oluşan Genel Kurul’da, Limited Şirket ortakları şirket işlerine ilişkin haklarını kullanırlar. Olağan Genel Kurul’un her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılması gerekir ve Genel Kurul toplantı çağrısını Müdür yahut Müdürler Kurulu yapar. Gerek görülürse, Genel Kurul olağanüstü toplantıya da çağrılabilir.

Bu çalışmamız, Limited Şirketlerde esas sermayenin belirli bir yüzdesine sahip olan pay sahipleri tarafından kullanılabilecek olan haklarını -yani “Azınlık Hakları”nı- konu edinmektedir.

2. Azınlık Pay Sahibi Tanımı ve Açıklaması

Azınlık pay sahipleri Limited Şirketin esas sermayesinin tamamının %10’una sahip olan pay sahipleridir. Halka açık anonim şirketlerde ise esas sermayenin tamamının %5’ine sahip olanlar azınlık pay sahipleri olarak kabul edilir. Bu yüzdenin şirketin esas sözleşmesi ile daha düşük tutulması mümkündür; ancak artırılamaz.

Azınlık pay sahiplerinin tanımlanması TTK kapsamında hangi hakların kimler tarafından kullanılabileceğinin belirlenmesi anlamında önem taşır. kapsamında pay sahiplerine tanınan haklar; (i) her bir pay sahibi tarafından tek başına kullanılması mümkün olan “kişisel haklar” ve (ii) esas sermayenin belli bir yüzdesine sahip olan pay sahipleri tarafından kullanılması mümkün olan “azınlık hakları” olarak ikiye ayrılır.

3. Azınlık Hakları

Azınlık hakları; esas sermayenin en az %10 ’una sahip olan pay sahibinin şirket nezdinde mevcut olan haklardır. Kanunda öngörülen bu oran çerçevesinde % 10, % 20 veya % 45’lik gibi oranlarda sermaye sahibi pay sahipleri azınlık pay sahibi olmakla birlikte, %51’lik oranda sermaye sahibi pay sahibi çoğunluk ilkesi gereğince hâkim ortak olarak değerlendirilmektedir.

Şirket yönetimlerinin çoğunluk pay sahiplerinin ellerinde olması, çoğunluk ve azınlık pay sahipleri arasında bir menfaat çatışmasına yol açmakta, sermaye ve oy egemenliğini ellerinde bulunduran çoğunluk pay sahipleri tarafından yönetimde ve Genel Kurul’da etkin olmayan ve şirket sermayesinde azınlık durumunda bulunan pay sahiplerinin haklarının korunması sorununu da beraberinde getirmektedir. Bu sorunun çözümü için gerek TTK ve gerekse Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”)’nda birtakım düzenlemelere gidilmiştir.

TTK uyarınca Limited Şirketlerde azlığın kullanabileceği çeşitli haklar bulunmaktadır.  Sermayenin en az onda birine sahip olan azınlığın şirket nezdinde kullanabileceği haklar ve bu hakların kullanılış biçimlerini şu şekilde açıklayabiliriz :

Azınlığın Sahip Olduğu Hak
Açıklama

Genel kurulu toplantıya davet etmek ve

Toplantı gündemine madde ekletmek (TTK Md. 366-367)

Azınlık pay sahipleri Yönetim Kurulu’ndan (“YK”), geciktirici sebepleri ve gündemi belirterek, Genel Kurulu toplantıya çağırmasını veya Genel Kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını yazılı olarak isteyebilirler.

Genel Kurul’a katılmak, görüş belirtmek ve öneride bulunmak. (TTK. Md. 360)

Azınlık pay sahibi, ister olağan olsun ister olağanüstü olsun şirketin tüm Genel Kurul toplantılarına katılabilir ve bu toplantılarda görüş belirtip öneride bulunabilir. Esas sözleşme ile azlığa aynı zamanda YK üyeliğine aday önerme hakkı da tanınabilir. Böyle bir durumda azınlık pay sahipleri tarafından aday olarak gösterilen kişinin, haklı bir sebep yoksa Genel Kurul tarafından YK üyesi olarak seçilmesi zorunludur.

Bilançoların görüşülmesinin ertelenmesini talep etmek (TTK. Md. 377)

Bilançoların Genel Kurul’da onaylanması ile, YK üyeleri, müdürler ve denetçiler ibra edilmiş olacağından ve şirket kazancı da kesinleşmiş olacağından finansal tabloların onaylanması şirket istikbali açısından büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple kanun, bilançoların ertelenmesini talep hakkını hem çoğunluğa hem de esas sermayenin %10’una sahibi azınlık pay sahiplerine tanımıştır.

TTK. Md. 377 uyarınca azınlık pay sahipleri, Genel Kurul toplantısında bilançonun görüşülmesinin 1 (bir) ay sonraya bırakılmasını talep edebilirler. Azınlığa bu hakkın tanınması ile şirket sermayesinde çoğunluğu oluşturan pay sahiplerinin yalnız kendi görüş ve talepleri doğrultusunda bilançoyu tasdik etmek gibi bir Genel Kurul kararı almaları sınırlandırılmış ve böylelikle gerçeğe, muhasebe ilkelerine ve kanuna aykırı bilançolar düzenlenmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Özel denetim talep etmek (TTK Md. 348)

TTK uyarınca her pay sahibi (eğer bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa) şirkette özel denetim yapılmasını isteyebilir. Pay sahibinin özel denetim isteme hakkını kullanabilmesi için bu hususun Genel Kurul toplantısı gündeminde yer alması zorunluluğu yoktur. Genel Kurul’un pay sahibinin özel denetime ilişkin talebini kabul etmesi halinde söz konusu denetim, şirketin bulunduğu yerin yetki çevresinde yer alan mahkeme tarafından atanan denetçi tarafından gerçekleştirilir. Özel denetçi atanmasına ilişkin talebin Genel Kurul tarafından reddedilmesi halinde azınlık pay sahibi, BU TARİHTEN İTİBAREN ÜÇ AY İÇİNDE şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.

Azınlık, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurarak seçilmiş bağımsız denetçinin değiştirilmesini talep edebilir ve mahkeme bağımsız denetçisinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı hâlinde başka bir denetçi atayabilir.

Müdürler/ YK üyeleri ve denetçiler aleyhine sorumluluk davası açmak (TTK. Md. 341)

Her pay sahibi, müdürlerin/yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin hukuk kurallarına ve/veya şirketin ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları sebebiyle şirketin uğramış olduğu zararlardan dolayı dava açabilir. TTK uyarınca azınlık veya çoğunluğu temsil etmesine bakılmaksızın her bir şirket ortağı, kanuna veya ana sözleşmeye aykırılık hallerinde bu kişilere karşı dava açma hakkına sahiptir.

Kurul kararının iptali davası açmak

Bir Genel Kurul kararının yasalara veya şirketin ana sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde, Genel Kurul toplantısına katılan ve Genel Kurul kararına karşı oy kullanmış olan pay sahipleri Genel Kurul kararının iptali için dava açabilirler.(i) Genel Kurul toplantı davetinin kanunda belirtilen şekilde gönderilmemesi veya toplantı gündeminin kanunda belirtilen şekilde ilan edilmemesi, (ii) yetkili olmayan kişilerin oy kullanması, (iii) haklı bir sebep olmaksızın pay sahiplerinin Genel Kurul toplantısına katılmasının engellenmesi gibi hallerde her pay sahibi, söz konusu aykırılıkların kararın alınmasını etkilemiş olduğu gerekçesiyle, Genel Kurul kararının iptaline ilişkin dava açma hakkına sahiptir.

4. Sonuç

TTK ile esas sermayenin %10’una sahip pay sahiplerine şirket nezdinde birçok hak tanınmış ve böylece şirkete iş ve işlemlerinde yalnızca çoğunluğun talepleri doğrultusunda hareket edilmesinin ve bu şekilde karar alınmasının önüne geçilmiştir. TTK sisteminde çoğunluk prensibi hâkim ilkelerden biri olmakla birlikte, küçük pay sahiplerinin hakları genişletilip, uygulamadaki kullanımları engelleyen mekanizmalar kaldırılmıştır. Bu doğrultuda şirket bünyesinde esas sermayenin %10’una sahip olan yani azınlığı temsil eden ortak;

  • Genel Kurul’u toplantıya davet edebilir ve gündeme madde ekletebilir,
  • Genel Kurul’a katılıp görüş belirtebilir ve öneride bulunabilir,
  • Bilançoların görüşülmesinin ertelenmesini talep edebilir,
  • Özel denetim talep edebilir,
  • Müdürler/ YK üyeleri ve denetçiler aleyhine sorumluluk davası açabilir,
  • Şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi isteyebilir,
  • Belirli konularda inceleme yapabilir,
  • İptal ve butlan davası açabilir,
  • Yönetime katılabilir.